8 Eylül 2010 Çarşamba

Takipteyiz Vittek


Şimdi çoğu kişi ne çok ilgilendin adamın özel hayatıyla diyecek ama adam ilginç abi. Belki de Ankaragücü tarihinin, kendi ülkesinde en ilgi çeken oyuncusu.
Geçen yayınladığım kaçamak resimlerinden sonra, biraz araştırmamla Robo'nun (oralarda lakabı buymuş) Slovak magazin sayfalarında birinci haber olduğunu gördüm, zaten görmemem mümkün değil. Yukardaki resim de geçen gün Slovakya'da bir televizyonda katıldığı canlı yayından.

- Üzerinizdeki t-shirt çok ilgi çekici, var mı bir anlamı?
- Hayır yok, severek giydiğim Dolce - Gabanna'nın son ürünlerinden biri.
- Resimdeki Claudio Shiffer galiba, eşinizden izin aldınız mı? (gülüşmeler) hep bunu yazmak istemişimdir
-Eşim de model, hatta kendisi önerdi.

Haberin detayları için tıklayın
Bu da Vittek'in kaçamağı

Manchester City vs Ankaragücü

2008'in Ağustos ayında Sheikh Mansour, para aklamanın en güzel yolu olan futbola yöneldi. 38 yaşında, 395 milyon euro ödeyerek Manchester City'i satın aldı. 305 milyon euro'yu kulübün kredi borçlarına yatırarak darboğazdan kurtardı. Daha sonrasında, Mansour'un Abu Dhabi United Grubu bu paranın verilmesini iptal ederek, yeni bir krediyle City'de başkanlığa oturdu. Önceleri kulübün % 90'ını almayı başaran Mansour, Tayland eski Başbakanı'na ait olan % 10'luk kısmı da alarak kulübü tamamen ele geçirdi. İlk senesinde büyük paralar harcayıp, Robinho/Adebayor gibi isimleri almasına rağmen ligi 10. bitirdi. City taraftarları bi taraftan endüstriyel futbolun en uç noktasının örneklerini kendi kulüplerinde görmekten mutlu olmasalar da, gelen müthiş isimler, kurulan kadro, harcanan paraları gördükçe onlar da kendini kaptırmaya başladılar.


2009'un Ağustos ayında, Melih Gökçek çok büyük "sevgi" beslediği Ankaragücü'ne talip oldu. Bazı konularda anlaşıldıktan sonra, yoğun işleri nedeniyle oğlu Ahmet Gökçek'i Başkan adayı gösterdi. 31 yaşında, ne kadar ücret ödendiğini bilemediğimiz şekilde, oğul Gökçek Ankaragücü'nün başına geçti. Geldikten sonra kulübün kredi borçlarını ve lisans borçlarını ödeyerek darboğazdan kurtardı. Daha sonrasında açılan dava sonucu, kongrenin iptali gündeme geldi, başka bir kongreyle bu da atlatılarak, eski dönemin de izlerini yavaş yavaş silerek, Ankaragücü'ne tamamen sahip oldu. İlk senesinde büyük paralar harcayıp Sapara/Rothen/Geremi gibi isimleri almasına rağmen ligi 11. bitirdi. Ankaragücü taraftarı bi taraftan kulübün kişilere bağımlı olmasından mutsuz olurken, diğer taraftan gelen müthiş transferler, kurulan kadro ve harcanan paraları gördükçe "bir kısım" kendini çoktan kaptırmıştı bu döngüye.