2009'un Ağustos ayında, Melih Gökçek çok büyük "sevgi" beslediği Ankaragücü'ne talip oldu. Bazı konularda anlaşıldıktan sonra, yoğun işleri nedeniyle oğlu Ahmet Gökçek'i Başkan adayı gösterdi. 31 yaşında, ne kadar ücret ödendiğini bilemediğimiz şekilde, oğul Gökçek Ankaragücü'nün başına geçti. Geldikten sonra kulübün kredi borçlarını ve lisans borçlarını ödeyerek darboğazdan kurtardı. Daha sonrasında açılan dava sonucu, kongrenin iptali gündeme geldi, başka bir kongreyle bu da atlatılarak, eski dönemin de izlerini yavaş yavaş silerek, Ankaragücü'ne tamamen sahip oldu. İlk senesinde büyük paralar harcayıp Sapara/Rothen/Geremi gibi isimleri almasına rağmen ligi 11. bitirdi. Ankaragücü taraftarı bi taraftan kulübün kişilere bağımlı olmasından mutsuz olurken, diğer taraftan gelen müthiş transferler, kurulan kadro ve harcanan paraları gördükçe "bir kısım" kendini çoktan kaptırmıştı bu döngüye.
8 Eylül 2010 Çarşamba
Manchester City vs Ankaragücü
2009'un Ağustos ayında, Melih Gökçek çok büyük "sevgi" beslediği Ankaragücü'ne talip oldu. Bazı konularda anlaşıldıktan sonra, yoğun işleri nedeniyle oğlu Ahmet Gökçek'i Başkan adayı gösterdi. 31 yaşında, ne kadar ücret ödendiğini bilemediğimiz şekilde, oğul Gökçek Ankaragücü'nün başına geçti. Geldikten sonra kulübün kredi borçlarını ve lisans borçlarını ödeyerek darboğazdan kurtardı. Daha sonrasında açılan dava sonucu, kongrenin iptali gündeme geldi, başka bir kongreyle bu da atlatılarak, eski dönemin de izlerini yavaş yavaş silerek, Ankaragücü'ne tamamen sahip oldu. İlk senesinde büyük paralar harcayıp Sapara/Rothen/Geremi gibi isimleri almasına rağmen ligi 11. bitirdi. Ankaragücü taraftarı bi taraftan kulübün kişilere bağımlı olmasından mutsuz olurken, diğer taraftan gelen müthiş transferler, kurulan kadro ve harcanan paraları gördükçe "bir kısım" kendini çoktan kaptırmıştı bu döngüye.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder