6 Eylül 2010 Pazartesi

Aziz İstanbul


1960 Moskova'sında alınan karar sonucu 81 ülkenin, ses çıkarmayan bireyleri / ülkeleri sömürmesi kapitalist sistemin en önemli çarklarından biriydi. Varlığını devam ettirmek için sömürerek ve bunu da bir ihtiyaçmış gibi lanse ederek yıllar yılı sınıfsal yapıyı çok güzel oluşturdular. Neyse konumuz çok siyaset değil, fazla da derine dalmadan söylemeliyim ki, "yeni nesil kapitalizmin" futbola sıçrayışına tanıklık ediyoruz.

Beşiktaş maçı biletlerinin şokunu yaşarken, çevremdekilerin abi adamlar Quaresma'yı aldı olsun o kadar yorumlarından sonra 1960'lardaki düzenin temellerinin nasıl atıldığını daha iyi anladım. Yağmur yağdığında sırılsıklam olunan, o köpek kulübesinden farksız deplasman tribününe 50 TL'lik değer biçilmesi bize garip gelse de Yeditepelik güzide şehrimiz çoktan bu döngüye kapılmış. Bu haftasonu önce İnönü'de oynanacak olan Beşiktaş maçı kale arkası 50 TL, Sami Yen'de oynanacak olan Galatasaray - Gaziantep maçı kale arkası 45 TL, Şükrü Saraçoğlu'nda son oynanan Paok maçı kale arkası 45 TL.
2 haftada bir gönül verdiğin renkleri izlemenin bedeli işte bu. Ses çıkarılmadığı sürece de bu katlanarak böyle devam edecek ve işin kötü yanı bu olayın İstanbul'dan çıkıp yavaş yavaş Anadolu'ya yayılıyor olmasıdır. Önceleri sadece İstanbul takımları geldiğinde rating'i fazla maç olarak ortaya çıkan, şimdilerde ise her takımda az biraz bulunan yıldız oyuncuların var olma gayesi olarak gösterilen fahiş bilet fiyatları, tribünde maç seyretme keyfini de alıp götürüyor.

Ankaragücü cephesinden bakarsak; bir maç 1 TL olan tribün, iki hafta sonra 40 TL gibi bir enflasyonla bizi de şaşırtıyor. 100 TL'ye kombine aldıktan sonra, sene sonu ufak bir hesapla maç başı alınan biletten daha pahalıya gelme duygusu ise anlatılmaz. İşte econ101 dersinde bizlere gösterilen denge politikasının, uygulamada müthiş örneklerini izliyoruz da denebilir.

The Hitman


Takımdaki yabancılar fazla ve kaliteli olunca bize de baya malzeme çıkıyor. Adidas'ın yeni reklam yüzü için seçilen 32 oyuncu arasında Sestak da var.

"Her takımın bir Hitman'e ihtiyacı vardır. Yakalanması zor, hatta durdurulması daha zor.."