16 Ağustos 2010 Pazartesi

Orhan Sal Röportajı

Ankara medyasının en önemli spor yazarlarından ve Sporanki.com sitesinin kurucusu Syn. Orhan Sal ile bir röportaj gerçekleştirdik. Tekrardan bize zaman ayırdığı için teşekkür ederiz.

1- Ankaragücü'yle ilk tanışmanız nasıl oldu? Bize biraz anlatabilir misiniz?
İnsanların hayatında çok önemli varlıklar vardır. Örneğin ben aileme çokönem veririm. Ama Ankaragücü benim hayatımdaki en büyük sevdamdır.Ankaragücü ile tanışma tarihim 1979 yılına rast gelir. 8 yaşındaydım. Babamla birlikte Cebeci Stadı’nda Ankaragücü’nün 2.Lig maçını izlemiştim.25 bin taraftarın büyük coşkusu beni büyülemişti. O gün bugün devamediyor.

2-Spor yazarlığının zorlukları, Sporanki'nin kurulma süreci ve yerel medyahakkındaki fikirlerinizi bizle paylaşabilir misiniz?
Şunu söylemem gerekir. Ben meslek olarak spor yazarı değilim. Kendime“spor yazarı” dersem, bu mesleğin duayenlerine saygısızlık etmiş olurum. Haddimi aşmak istemem. Ama hasbelkader yaklaşık 10 yıldır bu işiniçindeyim. 6 yıldır Anayurt Gazetesi’nde yazıyorum. En son olarak dasporanki.com’u kurdum. Yerel medya dediğimiz zaman Ankara’da maalesefyıllardır büyük bir yerel gazetenin olmamasının sıkıntısını yaşıyoruz.Zaten benim Anayurt’ta olma amacım ve sporanki.com’u kurma amacım budur.Bu konu saatlerce tartışılacak bir konudur. Yerel medya dediğimiz zamaninsanın aklına gazetelerin “Ankara” ekleri geliyor. Ama bu beni tatminetmiyor. Sanki “zorlama” yapılıyormuş gibi duruyor o ekler. Ben Bursa Olayveya Ege Yeni Asır tarzı gazetelerin Ankara’nın ihtiyacı olduğunudüşünüyorum. Ama kimse taşın altına elini sokmuyor. Yerel medya dediğinizzaman adım adım şehrin takımını takip edecek, taze haberler verecek, maçyorumları yazacak bir gazete düşünüyorum ben. Örneğin akşam 19.00’daoynanan bir maçı ertesi gün yerel gazetede okuyamıyorsan, bu olmaz. Tabiibu durum gazetelerde çalışanların hatası değil. Bu gazetenin politikası.Ayrıca Ankara’da sadece yerel medya sorunu yaşanmıyor. Buralarda yazacakgazetecilerin de donanımlı olması gerekli. Bana göre Ankara’da maç analiziyapan gazeteci elle sayılabilecek kadar az.

3- Kulüp son zamanlarda ne kadar orta sıra takımı gibi görünse degeçmişteki başarıları hala konuşuluyor. Sizce geçmişten bugüne neler değişti?
Sadece şunu söyleyeyim geçmişe göre Ankaragücü’nde değişmeyen hiçbir şeyyok. Ama benim en önemsediğim, Ankaragücü’nün o “deli fişek” ruhununkalmaması. Bugün Ankaragücü takımının içinde gerçekten Ankaragücükültürünü özümseyen bir futbolcu var mıdır acaba?

4-Ankaragücü'nün transfer politikasını nasıl buluyorsunuz?
Ümit Özat’ın yanlış tercihler yaparak gönderdiği en az 4 oyuncu var. Banagöre Koray, El Yasa, Broggi, Rothen, hatta Eskişehir’e giden Emregitmemeliydi. Ancak, Özat’ın eleştirmeyeceğim, hatta savunacağım tek yönütransferde Avrupalı futbolcuları tercih etmesidir. Ben Brezilya veAfrika’lılardan bıktım. Bu oyuncular disiplinsizler ve takım oyuncusudeğiller. Eskiden Afrika ve Brezilya’lıların bir şov yönü vardı. Şimdi odakalmadı. Ancak Avrupalı futbolcuların çok büyük kısmı disiplinli ve dahaprofosyoneller. Daha faydalı oluyorlar. Sorun çıkarmıyorlar. Gazetelerdentakip ediyoruz. Fenerbahçe’deki Brezilyalı Alex, resmen hocasına postakoyuyor.

5- Sitemizin en önem verdiği konulardan olan scouting (futbolcu izlemekomitesi) hakkında neler düşünüyorsunuz, sizce Türkiye'de ve özelde Ankaragücü'nde bu sistem ne kadar kullanılabiliyor?
Türkiye’de bu sistemi birkaç kulüp haricinde kimse uygulamıyor. Çünkü busistem,tam profosyonel kulüplerin uyguladığı bir sistem. Türkiye’deprofosyonellik “sözde” var. Kulüplerin transferleri hangi kriterlere göreyaptıkları herkesin malumu. Sitenizdeki uygulamayı olumlu buluyorum.

6- Bu sezon daha transferlerin tamamlanmamasına rağmen şu anki kadro sizceligde neler yapar?
Maçlar başlamadan neler yapar söylemek zor. Bunu daha sonra göreceğiz. Ama kale ve sol kanat haricinde Ankaragücü iyi bir kadro kurdu. 2 takviyeyleAnkaragücü’nün yukarıları zorlayacağını düşünüyorum. Ancak Ümit Özat’ınoyun sistemi üzerine yaptığı söylemler kafamı karıştırıyor. Sanki Özat,sürekli “savunmayı” düşünecek bir sistemle oynayacakmış gibi geliyor bana.Elbette savunmaya karşı değilim. Aksine bende bazı maçlarda savunmayapmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Ama içeride dışarıda süreklisavunma oynatırsan futboldan keyif alamayız.

7- Ligde bu sene Anadolu kulüpleri dahil her takım ismi duyulmuş, önemlifutbolcularla anlaştı, sizce bu sene nasıl bir lig izleyeceğiz?
Futbol kalitesi olarak çok çok iyi bir lig izleyeceğimizi düşünmüyorum.Ama sahada olaganüstü bir mücadelenin, kıran kıran maçların oynanacağıbir lig izleyeceğimizi düşünüyorum. Ayrıca her sezon öncesi “iyitransferler yapıldı” denir. Ama omuzlarda gelenler, kovularak gönderilir.

8- Son olarak Ankaragücü taraftarına söylemek istediğiniz bişeyler var mı?
Bende herkes gibi (çok az gördüğüm) 70’lerin ve Ankaragücü maçlarını yoğunbir şekilde takip ettiğim 80’li yılların özlemini çekiyorum. O günlerdekibirlik ve beraberlik ortamı çok güzeldi. Keşke Ankaragücü taraftarı ogünlerdeki gibi olabilse diyorum. Ama biliyorum ki, bu artık asla mümkündeğil. Büyük bir bölünmüşlük, parçalanmışlık ve hatta üzülerek söylememgerekiyor ki düşmanlık var. Ankaragücü taraftarı eğer bir bütünleşebilse,Ankaragücü 2 kat daha güçlenir. Ama bu sadece taraftarın isteğiyle olmaz.Konum icabı Başkan Gökçek, camianın başındaki isimdir. O yüzden taraftarıbirleştirip, bütünleştirmesi gereklidir. Dilerim bu sorunlar biter de,Ankaragücü taraftarı da mutlu olur.